Hyundai IONIQ 5 ile tam 5.000 kilometre

Hyundai IONIQ 5 ile tam 5.000 kilometre

Otomotiv fenomeni Sinan Koç, Hyundai IONIQ 5 ile tam 5.000 km yol kat ederek İstanbul’dan Zürih’e yolculuk yaptı. Bir elektrikli otomobille gidilebilecek en uzun mesafeyi deneyimleyen Sinan Koç, böylelikle günümüzün yeni trendi haline gelen elektrikli otomobillere farklı bir bakış açısı getirdi.

Elektrikli bir otomobille uzun yolculuklara çıkmanın en iyi yolu, pil neredeyse bitmeden durup şarj etmek. Peki, çok uzak bir tatil bölgesine uçmak yerine otomobille gitmeyi düşündünüz mü? Hatta bu tatilde kullanacağınız aracın elektrikli bir araç olmasını aklınızından ucundan geçirdiniz mi? Az önce saydıklarımızı da göz önünde bulundurarak sadece bu uzun yolda yolculuk yapmak eğlenceli olmakla kalmıyor, aynı zamanda çok daha farklı tecrübeler elde ediyorsunuz. Mevcut EV şarj ağı halihazırda o kadar geniş ki, tüm Avrupa’nın tamamen elektrikle dolaşılmasına olanak sağlıyor.

Otopark.com’un kurucusu Sinan Koç da 5.000 kilometrelik yolu elektrikli bir araçla yani Hyundai IONIQ 5 ile geçti. Bildiğiniz gibi yeni nesil EV’lerle her yere gitmek mümkün ama menzillerin sıklıkla konuşulduğu bugünlerde böylesine uzun bir maceraya atılmak da heyecan verici olmalı. Avrupa’daki şarj hizmeti sağlayıcılarının sayısı çok fazla. Ancak, planlar gerçekten uzun bir yola çıktığınızda anında değişebiliyor. IONIQ 5, hem 400 hem de 800 V şarj alt yapısıyla en kısa sürede şarj olabiliyor. Elbette bunun için biraz da teknolojiye hakim olmanız gerekiyor. Cep telefonunuza yükleyeceğiniz bir kaç uygulama ile tüm şarj istasyonlarında aracınızı şarj edebiliyorsunuz. Tabi bir de yurt dışında kullanıma açık bir kredi kartı.

İstanbul-Zürih arasını IONIQ 5 ile tamamlayan Sinan Koç, bu macerayla ilgili şunları söylüyor. “Elektrikli araçlar sizi gerçekte ne kadar uzağa götürebilir? Son araştırmalar, insanların ıssız bir yerde şarjın bitmesinden veya pillerini yeniden doldurmak için düzenli olarak uzun süre durmak zorunda kalmaktan korktuklarını ortaya koyuyor. Kabul edelim, sadece Bulgaristan ve Romanya üzerinden geçen rotada yeteri kadar şarj istasyonu olmayacağından endişe duyduk. Fakat, endişelerinizin üzerine gitmezseniz gerçekte neler yaşayabileceğinizi de göremezsiniz. Başta Bulgaristan olmak üzere; Romanya ve Sırbistan’daki şarj istasyonlarının sayısı bir hayli fazla. Hatta Romanya’nın kurduğu şarj alt yapısı muazzam seviyede diyebiliriz. İstanbul’a sadece 750 kilometre mesafede bulunan Bükreş, bence elektrikli bir otomobille gidilebilecek en iyi rota. En yeni yüksek güçlü şarj istasyonları (UFC veya HPC) sayesinde, tam pil şarjına ulaşmak için 30 dakikalık duraklama süresiyle beraber Sırbistan Belgrad’a doğru ilerlemeye devam ettik. Bir elektrikli otomobille seyahatin en güzel tarafı, 30 dakikalık şarj süresi boyunca hem dinlenebilir hem de kendinize gün boyunca ayıramadığınız zamanı ayırabilirsiniz. Şarj istasyonlarında kitap okuyanlar, aracını temizleyenler, çocuklarıyla oynayanlar ve aklınıza gelebilecek bir çok şeyi görebiliyorsunuz. Elektrikli otomobiller belki de kendinize zaman ayırmanız için biçilmiş kaftan.

Hızlı şarj teknolojisi ise şarj işlemini tamamen yeni bir boyuta taşıyor. Ortalama olarak 70 kilovattan 350 kilovata kadar güçlü enerji çıkışlarıyla normal şarj istasyonlarından 3 ila 7 kat daha hızlı şarj edebiliyorlar. Tabi sadece şarj istasyonunun güçlü olması yeterli değil. Aynı zamanda kullandığınız elektrikli otomobilin pil ve hücre alt yapısı da aracın ne kadar sürede şarj olabileceğini de göstermiş oluyor.

İçinde dört kişi bulunan IONIQ 5’le İstanbul’dan başlayan yolculuğumuzun ilk etabında Romanya’daki Transfagarasan’a da tırmandık. Mayıs ayındaki ortalama sıcaklık şehir merkezinde 22 dereceyken zirveye ulaştığımızda bu rakam 3 dereceye kadar düştü. Elektrikli otomobiller, kışın çok daha düşük menzile ve doğal olarak daha sık şarj olmaya meyillidir. Fakat IONIQ 5, ısı pompası sayesinde hem 2.000 metre rakımda hem de buz gibi havada bizlere fazlasıyla yardımcı oldu.

Maceramızın ikinci bölümündeyse Sırbistan Belgrad’daydık ve çok özel bir konuğumuz vardı. Türkiye Ralli Şampiyonası’nın şampiyonlarından biri olan Burcu Burkut Erenkul ile ormanda müthiş bir ralli etabı yaptık. Tam 650 Nm tork değerine sahip IONIQ 5’in direksiyonuna oturan Burcu, kaygan zemine ve çamura rağmen koca aracı tıpkı bir ralli oyunundaymış gibi rahatlıkla kontrol etti. Burcu’nun Belgrad’a çok yakın bir yerde bulunan Fruska Gora ormanındaki ralli şovundan sonra sıra, Navak pistindeki kıyasıya zaman mücadelesine geldi.

İstanbul’dan Avrupa’ya karayoluyla seyahat edenler çok iyi bilir; yollar gayet keyifli ve çoğunlukla otobanda ilerliyorsunuz. Elbette dilediğiniz şehir merkezlerine de girerek farklı kültürleri tanımanız mümkün. Viyana’ya kadar çok fazla şarj istasyonu vardı ve biz genellikle IONITY şarj noktalarnını tercih ettik. Hatta çoğu akaryakıt istasyonlarında şarj portlarına da yer vermişler. Bu da doğal olarak elektrikli araçların Avrupa ülkelerinde yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor.

Viyana, Münih, Salzburg ve Bregenz derken kendimizi Zürih’te bulduk. Zürih, eşsiz doğası, gotik tarihi yapısı ve dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasıyla ünlü bir yer ve ayrıca elektrikli otomobiller için de adeta bir cennet.

İsviçre’de IONIQ 5’i ünlü moda ve seyahat bloggerı Tuğçe Durak ile bir araya getirdik ve çok özel bir fotoğraf çekimi yaptık. Elbette flaşlar için gerekli olan elektriği ise IONIQ 5’in araçtan şarj özelliğinden (V2L) aldık. Dört tekerlekli devasa bir powerbank olan IONIQ 5, hem araç içinde hem de dışında istediğiniz elektrikli aygıtı çalıştırabiliyor ve ayrıca başka bir elektrikli aracı da şarj edebiliyor.

Maceramızın son bölümü ise Alplerde gün doğumunu izlemek üzerineydi. Maceraperest dörtlü olarak hem çekimleri yaptık hem de eşsiz güzellikteki doğanın seyrine daldık. Zürih’e 85 kilometre mesafedeki Engelberg’de, Alplerin eteklerine tırmandık ve soğuk havaya rağmen güneşin doğuşunu yine V2L özelliği yardımıyla izledik. Dağın başında sıcacık bir kahve içebilmek muazzam bir duyguydu.

IONIQ 5’in konforunu, 480 km’ye varan menzilini, performansını ve 5.000 km boyunca neler yapabileceğini görmek ve en iyi şekilde deneyimlediğimiz bu maceramızda bizler çok büyük keyif aldık. Amacımız, elektrikli bir otomobille tıpkı benzinli veya dizeller gibi uzun uzun seyahat edilebileceğini göstermekti ve bunu da başardığımız için çok mutluyuz.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ